Müslümanlık ile hiç bir alıp veremediğim yok.. Hatta iyi bir müslüman olduğumu düşünüyorum.... Güzeller güzeli dinimin manasının şekilde değil kaalpte olduğuna inanıyorum. Ama kendini benden daha iyi müslüman olarak görenlerin benimle bir alıp veremediği olduğu kesin... Müslüman olmadan önce Türküm. Türk olmadan önce Çerkezim, Boşnağım, Gürcüyüm, Özbeğim. Hepsinden önce insanım....
Eyyyyy kendini benden daha iyi müslüman olarak gören insanlıktan nasibini almamış zavallı, dini yürekte değil şekilde gören cühela takımı....
Dinimizde Allah la kulun arasına girilmez...
Çık Allahımla aramızdan, safsataların ve aşşağılık siyasi emellerin, pis sakalların ve karanlık çarşaflarınla önümü kapatma. Yarattığuın gürültü ve görüntü kirliliği ve cahil tavlama dezenformasyonunla yolumu tıkıyorsun... Sizin Rezilliğinizden Cuma ya gidemez oldum. Yıldızlar şahidim.....
Allah ulaşmaya çalıştığım her yolda karşıma siz çıkıp bana engel oluyorsunuz..
İnsanlar sizden tiksinirken inançtan uzaklaşıyor...
''Ya Müslüman Türkiye ya da Hiç'' miş......
Lafın doğrusu Ya istiklal Ya ölüm .....
Yiyorsa götünüz ölün de görelim.......
15 Mart 2012 Perşembe
14 Mart 2012 Çarşamba
YAN MADIMAK
2 Temmuz 1993 Cuma günü evlendim. Henüz öğrenci olduğumuz için devam etmekte olan sınavların takvimine göre bu tarihi çok önceden belirlemiştik. Belirlediğimiz bu tarihin Türkiye' nin alnındaki kocaman kara lekenin tarihi olacağına dair hiç bir fikrimiz yoktu. Nikahtan sonra balayına çıktık. Bir kaç gün sonra farkettik ki etrafta derin bir sessizlik var. Konuştuğumuz insanlar asık yüzlü, tatsız ve mutsuz. Biraz kurcalayınca anlaşıldı ki biz evlenirken Sivas Madımak otelde insanlar diri diri yanıyormuş.
Yıl olmuş 2012 , aradan 19 sene geçmiş.
Bu süre zarfında ben okulu bitirdim, yüksek lisans yaptım, askere gittim, baba oldum, boşandım, eşim yeniden evlendi, yeniden anne oldu, oğlum liseye başladı, 3 kere iş yeri , 5 kere ev değiştirdim, birer ikişer sene ara ile aile büyüklerini laybettik, bir kaç yerel ve küresel kriz yaşandı, ülkeler yönetimler değiştirdi.....
1993 senesinde henüz birbirimize sms ve tweet atmıyor facebook'ta paylaşımlarda bulunmuyorduk. Metro ve metrobüs hayatımızda yoktu. Pluton güneş sisteminin parçası sayılıyordu. Hakan Şükür, Nihat Kahveci ve Arda Turan yurt dışı transferler yapmamış, dünya ve avrupa kupalarında 3. olmamış. Eurovisionu kazanmamıştık...
O gün doğanlar bu gün oy kullanıyor...
Ergenekon, balyoz ve şike davalarından kimlerin ne zamandır nasıl içeride yattığını bilirken bu aşşağılık katillerin bir tek gün bile ceza almadan haklarındaki davanın düşmüş olması Türkiye' nin asla alnından silemeyeceği bir lekedir.
Başta Aziz Nesin olmak üzere bir çok aydının, Sivas' ın demografik, sosyo kültürel ve inanç yapısı biliniyor olmasına rağmen inandığını söylemek adına sorumsuzca davranmış olması dahi bu yapılan katlimın yok sayılmasına mazeret olamaz.
Hiç bir şekilde tereddüt dahi etmeden içinde insanların olduğu bir otelin ateşe verilmesini hangi vicdan içine sindirebilir. Hangi insan evladı bu katliama gözünü kapatabilir. Aynı fikirde ol ya da olma, değil bir katliam bir tek cinayet bile nasıl mazur görülebilir.
Bu gün ben çok utandım. Örnek olmamız gereken çocuklarımızdan, konuyu anlatmakata güçlük çektiğim gençlerden, orada hayatını kaybeden insanlardan ve ailelerinden.
Ben bu gün insanlığımdan utandım.
Özür dilerim...
Sizi öldürenleri cezalandırabilecek kabiliyet ve dirayete sahip karar vericileri görevlendirecek insanların ülkemizi yönetmesini sağlayabilecek kişileri seçemeyen geri bırakılmış halkımın yetiştirilmesini sağlayacak yöneticileri yönetemeyen biz aydın geçinen okumuş takımından olmaktan utandım....
Yıl olmuş 2012 , aradan 19 sene geçmiş.
Bu süre zarfında ben okulu bitirdim, yüksek lisans yaptım, askere gittim, baba oldum, boşandım, eşim yeniden evlendi, yeniden anne oldu, oğlum liseye başladı, 3 kere iş yeri , 5 kere ev değiştirdim, birer ikişer sene ara ile aile büyüklerini laybettik, bir kaç yerel ve küresel kriz yaşandı, ülkeler yönetimler değiştirdi.....
1993 senesinde henüz birbirimize sms ve tweet atmıyor facebook'ta paylaşımlarda bulunmuyorduk. Metro ve metrobüs hayatımızda yoktu. Pluton güneş sisteminin parçası sayılıyordu. Hakan Şükür, Nihat Kahveci ve Arda Turan yurt dışı transferler yapmamış, dünya ve avrupa kupalarında 3. olmamış. Eurovisionu kazanmamıştık...
O gün doğanlar bu gün oy kullanıyor...
Ergenekon, balyoz ve şike davalarından kimlerin ne zamandır nasıl içeride yattığını bilirken bu aşşağılık katillerin bir tek gün bile ceza almadan haklarındaki davanın düşmüş olması Türkiye' nin asla alnından silemeyeceği bir lekedir.
Başta Aziz Nesin olmak üzere bir çok aydının, Sivas' ın demografik, sosyo kültürel ve inanç yapısı biliniyor olmasına rağmen inandığını söylemek adına sorumsuzca davranmış olması dahi bu yapılan katlimın yok sayılmasına mazeret olamaz.
Hiç bir şekilde tereddüt dahi etmeden içinde insanların olduğu bir otelin ateşe verilmesini hangi vicdan içine sindirebilir. Hangi insan evladı bu katliama gözünü kapatabilir. Aynı fikirde ol ya da olma, değil bir katliam bir tek cinayet bile nasıl mazur görülebilir.
Bu gün ben çok utandım. Örnek olmamız gereken çocuklarımızdan, konuyu anlatmakata güçlük çektiğim gençlerden, orada hayatını kaybeden insanlardan ve ailelerinden.
Ben bu gün insanlığımdan utandım.
Özür dilerim...
Sizi öldürenleri cezalandırabilecek kabiliyet ve dirayete sahip karar vericileri görevlendirecek insanların ülkemizi yönetmesini sağlayabilecek kişileri seçemeyen geri bırakılmış halkımın yetiştirilmesini sağlayacak yöneticileri yönetemeyen biz aydın geçinen okumuş takımından olmaktan utandım....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)